akbayirfm Admin
Mesaj Sayısı : 386 Kayıt tarihi : 19/04/10
| Konu: NOHUT TARIMI GENEL BİLGİLER Perş. Nis. 09, 2015 12:11 pm | |
| NOHUT TARIMI
Toprak İstekleri:
Değişik toprak tiplerinde yetişebilen bir kültür bitkisidir. Yurdumuzda nohut genelde kireçce zengin eğimli alanlarda ekilmektedir. Kurağa toleransı fazla değildir. Toprak pH’nın 6.0-9.0 arasında olması iyi bir verim için uygundur. Süzek ve çok ağır olmayan killi topraklar veya kara ve kırmızı topraklar nohut tarımı için uygundur. Kuvvetli ve derine giden kökleri ile fakir topraklarda da oldukça verimli bir şekilde yetiştirilir. Tuza dayanıklı olarak bilinir
İklim İstekleri:
Nohut tohumları 15-30 0C arasında çimlenebilmektedir. Optimum çimlenme sıcaklığı 20 0C’dir. Vegatatif gelişmenin erken dönemlerinde optimum sıcaklık isteği gece 21-24 0C, gündüz 29-32 0C’dir. Çiçeklenme döneminde ise optimum sıcaklık isteği gece 18-21 0C, gündüz 26-29 0C’dir. Sıcaklığın yüksek olması bitkide yaprak sayısının artmasına, dal sayısının ise azalmasına neden olmaktadır. Düşük sıcaklık ise dallanmayı arttırır. Ani soğuklara hassas olmakla beraber –10 0C’ye kadar dayanabilir. Nohut fazla nemi sevmeyen bir bitkidir. Genellikle çiçeklenme süresindeki yağış, çiçeklenme ve bakla bağlama üzerindeki olumsuz etkisinin yanısıra antraknoz epidemisi için uygun hazırlanması açısından da istenmez. Vegatatif devredeki hafif yağışlar bitki gelişmesini arttırır.
Toprak Hazırlığı:
Nohut ekimi için çevre şartlarına göre değişmekle beraber pullukla sürüm yapıldıktan sonra, toprağın diskaro ile işlenip tırmık geçirilmesi uygundur. Toprak işleme derinliği 15-20 cm olmalıdır. Toprak patojenleri fazla, ağır ve kötü havalanması olan topraklarda derin sürüm tavsiye edilir. Yazlık nohut ekimi için de tarla hazırlığında iki seçenek görülür. Birincisi; tahıl hasat sonrası tarla pullukla 15-18 cm derinlikte sürülüp bırakılır. Kış sonrası Mart ayında ekimden önce diskaro veya kültüvatör ile tarla sürülüp ekime geçilir. İkinci seçenek ise; tahıl hasat sonrası tarla öylece bırakılır. Kıştan sonra ekim zamanı Mart ayında tarla pulluk ile sürülür. Arkasından goble veya kültüvatör ile sürülerek ekime geçilir. Biçerdöver ile hasat yapılacak tarlarda tarla düz ve keseksiz olarak hazırlamalıdır.
Ekim Zamanı:
Yurdumuzda nohut genellikle ilkbaharda ekilmektedir. Ekim bölgelere ve yıllara göre değişmekle beraber Şubatın ikici yarısı ile Nisan başı arasında yapılmakta, bazı yerlerde ise antraknozdan kaçmak amacıyla ekimler Mayıs ayına kadar devreye girmesine neden olmakta buna bağlı olarak da verim azalmakatadır. Bahar ekimleri için en uygun ekim zamanı ilkbaharın son donlarından 1 hafta – 10 gün öncesidir. Orta Anadolu’da nohut ekimi Mart ayının ikinci yarısı ile Nisan ayı başlarında olmalıdır. Ekim geciktikçe Mayıs ayına doğru kaydıkça verim düşmektedir.
Ekilecek Tohum:
Kullanılacak tohumluğun çimlenme yüzdesinin yüksek olması bütün bitkiler için geçerli bir kuraldır. Nohut tohumluğunun, hastalık açısından temiz bir tarladan gelmesi, tohumdan gelecek bulaşmaların önlenmesi açısından yararlıdır. Mümkün olduğunca sertifikalı tohumluk kullanmak, verim de % 25 olumlu katkı sağlar.
Ekim Şekli:
Yurdumuzda serpme ekim yaygın olarak kullanılıyor ise de, mibzerle sıraya ekim tercih edilmelidir. Ekimden sonra tarla yüzeyine merdane çekilirse, çıkış hızlı ve düzgün olur. Havalı mibzerle ekimde merdane çekmeye gerek yoktur. Mibzerle ekimde sıra arasının 45 cm bırakılması, makine ile çapa yapılmasına imkan verir. Mibzerle ekim ise en idealdir. Mibzerle uygun ekim sıklığında yapılacak bir ekimde çıkışın iyi olmasının yanısıra bakım işlemlerinin de rahatlıkla yapılabilme kolaylığı vardır. En uygun ekim şekli ise mibzerledir; bu da havalı mibzer olarak bilinen Pinomatik mibzer ile ekim yapılabilmektedir. Mibzer ile ekim verimi de arttırmaktadır. Dekara atılacak tohum miktarı ise 12-15 kg/da arasında değişmektedir. Elle veya fırfırla yapılan serpme ekimde dekara atılacak tohumluk 13 kg/da altına düşmemelidir. Yabancı otlara karşı, küçük tarlaya sahip çiftçiler elle ot temizliği yapabilirler. Ancak hem tarla büyük, hem de yabancı ot fazla ise, kimyasal ya da mekanik yollarla mücadele yoluna gidilmelidir.
Ekim Sıklığı:
Serpme ekimde kullanılacak tohum miktarları bölgesel geleneklere göre değişmektedir. Ancak yine de sıraya ekimde kullanılacak tohum miktarı toprağın özelliğine ve ekim zamanına göre değişiklik gösterir. Sıraya ekimde genelde önerilen sıra arası 45cm, sıra üzeri 8-10 cm olmaktadır. Ekim sıklığında m2’deki bitki sayısı 40-45 arasında olması uygun olmaktadır. 10cm’den daha derine yapılacak bir ekimde çiçeklenme gecikmekte ve bitkide daha az sayıda çiçek ve meyve oluşmaktadır.
Gübreleme:
Nohut, köklerindeki nodozitelerde bulunan bakteriler aracılığıyla havanın serbest azotundan yararlanabilir. Bu nedenle yüksek dozda bir azot uygulamasına gerek yoktur. Ancak özellikle erken ekilişlerde 2-3 kg saf N/da gübre uygulaması tane tutma oranını arttırır. Fosforlu gübre uygulaması da verimde artışa neden olmaktadır. Bütün baklagillerde olduğu gibi 2-3 kg saf N/da ve 5-6kg/da saf P2O5 gübre uygulaması nohut için de uygun olmaktadır. Her iki gübre de ekim öncesi toprağa uygulanmalıdır. Bütün baklagillerde olduğu gibi azotlu gübrelerin erken eriyen gübrelerden (DAP, Amonyum Nitrat veya Amonyum sülfat ) tercih edilmelidir
Bakım:
Çıkıştan sonra bitki boyu 10-15cm iken yapılacak bir ara çapası hem kök boğazının doldurulması, hem de yabancı otların yok edilmesi açısından yararlıdır. Ara işlemesinin mümkün olmadığı durumlarda el çapası yapılması hem toprağın havalanmasının sağlanması hem de ot mücadelesi açısından önerilir. Nohutlarda yabancı ot ilaçlarının kullanımı pek yaygın olmamakla beraber yabancı ot mücadelesi için önerilen bir başka yoldur.
Yabancı Ot Mücadelesi
Mekanik olarak nohut tarlasındaki yabancı otlarla mücadele yanında kimyasal ot öldürücü herbisitlerle yapılan mücadele nohut kültüründe daha ekonomik olmaktadır. Dekara 200cc.emilasyon halinde Gramaxone, 200gr. Simazin, 500 gr. Aretit veya 200-300 gr. Prometryne gelecek şekilde ekimden bir hafta snra henüz nohut fideleri toprak yüzüne çıkmamışken tarlaya uygun miktarda su ile karıştırılarak pülverizatörlerle atılmaktadır. Bu ilaçların kullanılması yabancı otların ortalama olarak %80 ?ini kontrol altına almaktadır. Son yıllarda dekara 200 gr. Linuron kullanılmaktadır. Ekimden hemen sonra kullanılmalıdır.
Hasat, harman ve depolama:
Nohutta olgunlaşmaya kadar geçen zaman bahar ekimlerinde 90-120 gün arasında değişebilir. Tohum elle yoklandığında sertse, bakla içinde takırdıyorsa, baklalar ve gövde açık kahverengi ise hasat zamanı gelmiş demektir. Bu devrede tohumdaki nem oranı %15 civarındadır. Nohutta genel olarak hasat kayıpları %5 -30 arasında değişmektedir. Bu kayıplar hasat tekniğini değiştirmek ve hasatta kullanılan makinenin ayarlarını iyi yapmak suretiyle minimum düzeye indirilebilir. Hasatta halen çiftçi tarafından uygulanan yöntem, nohutta dane dökme problemi az olması nedeniyle olgunlaşan bitkiler elle yolunarak sökülür veya orakla biçilerek yığınlar haline getirilerek hasat edilir. Araştırma Kuruluşlarınca yeni geliştirilen uzun boylu çeşitler biçerdöverle de hasat edilebilir. Bu çeşitler dik ve uzun boylu olmaları nedeniyle üretimde yerlerini almaları ile nohudun biçerdöverle hasadı mümkün olmaktadır. Harman sonunda elde edilen mahsul selektörden geçirilerek içindeki taş, toprak ve yabancı ot tohumları gibi yabancı maddeler temizlenmelidir. Tohumluk üretiminde, alet ve makinelerin temizliğine dikkat edilmeli, tip dışı bitkiler zamanında tarladan uzaklaştırılmalı, hastalık ve zararlı kontrolu zamanında yapılmalıdır, hasat, zamanında yapılmalı, tohumluklar selektörlenmeli ve ilaçlanmalı, her çeşitten sonra selektör iyi temizlenmeli, ambalajlama ve etiketlenme yapılmalı, depolama koşulları tohumluklara uygun olmalıdır. Nohudun konulacağı depo mutlaka temiz, hastalık ve zararlılara karşı ilaçlanmış olmalı ve depolanacak nohut iyice kurumuş olmalıdır. Nohudun depolanmasında yüksek sıcaklık ve nispi nem, canlılığın korunması için çok önemlidir. Nohut için depo sıcaklığı ve nohut tohumunun nemi önemlidir. Nemin düşük ve sıcaklığın yüksek olması nohut tohumunun canlı kalma süresini azaltır. %13’ten az nemde depolama tavsiye edilmez.
NOHUT HASTALIK VE ZARARLILARI
Nohut Hastalıkları:
Gerek Yurdumuzda gerekse diğer ülkelerde nohut verimini kısıtlayacı faktörlerin başında nohut hastalıkları gelir. Bunların en önemlisi nohut antraknozudur, bunu kök çürüklüğü, solgunluk ve pas hastalıkları izler. Nohut Antraknozu: Halk dilinde buna “Bulut çaldı”, “ülker”, “yanıklık” ve “yağmur yağdı tuzu yıkandı” diye bilinir antraknoz fungal bir hastalık olup, etmeni ascochyta rabiei (Pass) Labr’dir. Fungus nohudun tüm toprak üstü kısmını hastalandırarak gövde, yaprak, bakla ve tanede oval lekeler oluşturmakta; nohut verimini kalite ve kantite yönünden olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Yurdumuzda hastalığın ekonomik değeri hakkında kesin bir sayı verilmemekle beraber ülkenin tüm üretim bölgelerinde etkin olmaktadır. Epideminin ağır yer (özellikle yerli çeşitlerin ekildiği bölgelerde) ve yıllarda verimi sıfıra kadar düşürülebilen antraknoz nedeniyle nohut üretim alanları zaman zaman azalmakta veya hastalıktan kaçınmak için geç tarihlere bırakılan ekimde sıcaklık ve kuraklık nedeniyle bitki vegatatif gelişmesini tamamlayamadan generatif devreye girmekte tane doldurulamamakta veya cılız taneler oluşturmaktadır. Hastalıklı bir tarlada bitkilerin tüm toprak üstü kısmı yanık ve kavruk bir görünümdedir. Gövde, yaprak, sap ve baklalarda görülen oval, kahverengi lekeler üstünde fungusun eşeysiz üreme organları olan pycnidiumlar görülür. Başlangıçta hastalık pek belirgin değildir ve dikkatten kaçabilir. Havaların yağışlı ve ılık gitmesi ile hızla yayılır. Tarlada oluşan hastalık ocakları birleşerek genişler. Eğer hastalık çiçekten önce görülmüş ve zararlı olmuş ise çiçeklenme ve bakla bağlama döneminde yağışın az olması durumunda hastalıklı bitkilerin bir kısmı yeni sürgün verip çiçek açabilir. Yine de ürün önemli derecede azalır. Bakla bağlama devresine kadar canlılıklarını koruyabilen bitkilerin baklalarında; hava koşulları hastalığın gelişmesi açısından iyi ise, büyük bir hızla leke ve pycnidia oluşur. Fungus hasta bakladan içeri girip taneye ulaşabilir. Bu durumda bakla ya hiç bakla bağlamaz veya cılız, buruşuk taneler oluşur. Böyle hastalıklı tohumların çimlenmeleri de düşüktür. Hastalığın ilk bulaşma kaynağı bulaşıklı tohumlardır. Hastalıklı bitki parçaları ve çevredeki bulaşık bitkiler de ilk bulaşmada etkendir. Antraknoz (Ascochyta rabiei (Pass.) Labr.)
Mücadelesinde Kültürel Tedbirler:
Bulaşık olmayan temiz tohumluk kullanmak, mümkün olduğunca hastalığın görülmediği tarlalardan tohumluk almak 2- Nohut tarımı yapılan tarlaya en az 2-3 yıl ekim nöbeti uygulanması ve böylece hastalık etmenlerinin tarladan bulaşmasının önlenmesi 4- Hastalıklı bitkilerin tarladan çıkarılıp yakılması 5- Hasattan hemen sonra toprağı en az 20cm derin sürüp devirmek (antraknozu engelliyor) 6- Hasattan sonra bulaşık tohumları 40-50 0C sıcaklıkta güneş altında yayılarak kurutulması çok uygun olmaktadır.
Solgunluk: Bitkinin her devresinde görülür. Fusarium oxysporum sp cicerinin neden olduğu bu hastalık fide devresinde (çıkıştan 3-5 hafta sonra) bitkide çökme şeklinde kendini gösterir. Böyle bitkiler köklendiğinde kök boğazı çevresinde yaklaşık 2.5cm’lik bir kısmı da buruşukluk dikkati çeker. Hasta fidelerde dıştan herhangi bir çürüklük yoktur. Kök boğazından aşağıya doğru kesildiğinde iç kısmında siyahlık göze çarpar.
Yeşil Kurt:
Pek çok türü vardır. Nohutta zarar yapan en yaygın türü Heliothis armigera’ d ır. Erken ilkbaharda dişiler yumurtalarını bitkinin körpe kısımlarına bırakır. Bir ergin dişi 2-3 hafta içinde 600 kadar yumurta verebilir. Yumurtadan çıkan tırtıllar yaklaşık 2 cm boyunda oluncaya kadar yaprakla beslenir ve daha sonra meyveye girerler. Taze tohumları yiyerek 2-3 hafta canlılığını sürdüren larva toprakta pupa olur. Pupa devresi 10-15 gün sürer. Bir yılda birden çok generasyon verir. Sistemik, kontak veya mide yoluyla etkili kimyasal ilaçlar ve derin sürüm zararlının kontrolü için önerilmektedir.
nohut sineği (Liriomyza cicerina Rond.) : Nohutların alt yapraklarında sararma ve dökülmelerin başlaması, yaprakların iki zarı arasında boşluklar ve içlerinde kirli sarı renkli parlak küçük (2-3 mm.) larvaların görülmesi, tarlada nohut yaprak sineğinin mevcut olduğuna delildir. Nohut çimlenip topraktan çıktıktan bir hafta sonra dalcıklar üzerinde larvaları meydana getiren 2-3 mm. boyunda karın kısmı sarı çizgili üst kısımları gri siyah renkli sinekler görülür. | |
|